Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğümüz tarafından, yürütülen “Su Kaynaklarının Balıklandırılması Projesi” kapsamında Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretim ve Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü tesislerinde üretilen sazan balığı yavrularından 60.000 adeti 28/05/2020 tarihinde Arnavutköy, Beykoz, Büyükçekmece, Sarıyer ve Silivri de bulunan 12 Göletimize balıkçılarımız ve bölgedeki vatandaşımızın katılımı ile bırakıldı.
Balıklandırma çalışmalarına katılan İl Müdürümüz Ahmet Yavuz Karaca sürdürebilir balıkçılığın sağlanması için balıklandırma çalışmaların önemini ifade ederak şunları kaydetti: “Tarım ve Orman bakanı Sayın Dr. Bekir PAKDEMİRLİ’nin büyük önem verdiği, kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşlarımızın kaliteli, ucuz ve sağlıklı gıda ihtiyaçlarının karşılanması, ticari ve sportif amaçlı balıkçılığın desteklenmesi, su ürünleri kaynaklarının sürdürülebilir kullanılması ve kaynaklarımızın gelecek nesillere aktarılması için, su ürünleri kaynaklarımızı balıklandırmaya devam ediyoruz.”
“Ülkemiz biyoçeşitliliğin korunması ve su ürünleri kaynaklarımızın gelecek nesillere aktarılabilmesi için av aracı, balık boyu, av zamanı ve yer yasaklarına uyulması suretiyle balık başta olmak üzere su ürünlerinin en az bir kez üremelerine imkân tanınması büyük önem arz etmektedir.”
"2015 YILINDAN BERİ 510 BİN BALIK YAVRUSU BIRAKTIK"
"2015 yılından itibaren 5 yıldır uyguladığımız bir uygulama" diyen İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Balıkçılığın gelişmesi açısından önemseniyor. Koronavirüs sürecinde bağışıklığın ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. İnsan bağışıklığı için de en önemli gıda balık. Biz bu çerçevede İstanbul'da 5 ilçemizde Arnavutköy, Silivri, Beykoz, Büyükçekmece ve Sarıyer ilçelerimizde göletlerimize 60 bin sazan balığı bıraktık. Geçmiş yıllarda bıraktığımız balıklarla beraber yaklaşık olarak 510 bin balık yavrusu bırakmış olduk. Bu balıkları tabii ki takip ediyoruz. Bazen amatör olarak yakalanan ve 13, 14 kilo balıklar oluyor. Bu da bizi mutlu ediyor. Çünkü gıdasını üretemeyen ülkeler gelecekte aç kalırlar. Bu sektör milli savunma kadar önemlidir. Burada özellikle balıkçılıkta sürdürülebilirlik de çok önemli. Balıkları atmadan önce su sıcaklığını ölçüyoruz. Çünkü yavru balık atıyoruz. Sıcaklık mevsim normallerinde mi, yavrular yaşayabilir mi ona bakıyoruz."
"7 BİN CİVARINDA DENETİM YAPTIK"
Deniz ve göletlerde denetimlerin sürdüğünü belirten Karaca, "Biz denetimler de yapıyoruz. Bu sene 7 bin civarında denetim yaptık. Geçmiş yıllarda denizlerde avlanmaya devam eden terk edilmiş ağlar var. Bununla ilgili de değişik çalışmalar yaptık. Denizden ağlar topladık. O bölgede balıkçılığın özgürce dolaşmasını sağladık. Özellikle bunların birçoğu kayaların üzerinde olduğu için balıkların üremesini engelliyordu" diye konuştu.